Karmaşık Cümlelerin Anatomisi: Relative ve Noun Clauses 🔗
Cümleleri Birleştiren Bağlar: Bağımlı Yan Cümlecikler
İngilizce'de karmaşık düşünceleri ifade etmenin ve cümleler arasında mantıksal bağlantılar kurmanın en etkili yollarından biri, bağımlı yan cümlecikler (dependent clauses) kullanmaktır. Bu cümlecikler, ana cümlenin bir parçası olarak işlev görür ve tek başlarına tam bir anlam ifade etmezler. Özellikle Relative Clauses (İlgi Cümlecikleri) ve Noun Clauses (İsim Cümlecikleri), YDS/YÖKDİL sınavlarında sıklıkla karşımıza çıkan ve cümlenin yapısını ve anlamını derinden etkileyen iki önemli türdür.
Relative Clauses (İlgi Cümlecikleri)
Relative Clauses, ana cümledeki bir isim veya zamiri (antecedent) niteler veya hakkında ek bilgi verir. Genellikle who, whom, whose, which, that
ve where, when, why
gibi ilgi zamirleri veya zarflarıyla başlarlar.
- Tanımlayıcı (Restrictive) Relative Clauses: Cümlenin anlamı için vazgeçilmez olan bilgiyi sağlarlar. Bu cümlecik çıkarıldığında, ana cümlenin anlamı değişir veya belirsizleşir. Virgül kullanılmaz. Örnek:
The student who submitted the assignment late received a penalty.
(Ödevi geç teslim eden öğrenci ceza aldı.) Hangi öğrenci olduğu bu cümleyle tanımlanmıştır. - Tanımlayıcı Olmayan (Non-Restrictive) Relative Clauses: Ana cümledeki isim hakkında ek, ancak vazgeçilmez olmayan bilgi verirler. Bu cümlecik çıkarıldığında ana cümlenin temel anlamı değişmez. Virgüllerle ayrılırlar. Örnek:
My brother, who lives in London, is a doctor.
(Londra'da yaşayan erkek kardeşim doktor.) Erkek kardeşimin kim olduğu zaten bellidir; Londra'da yaşıyor olması ek bilgidir. - İlgi Zamirlerinin İşlevleri: Bu zamirler cümlecik içinde özne (who, which, that) veya nesne (whom, which, that) olarak görev yapabilir. Possessive durum için
whose
kullanılır. Yer (where), zaman (when) ve sebep (why) bildiren ilgi zarfları da mevcuttur.
Noun Clauses (İsim Cümlecikleri)
Noun Clauses, bir cümle içinde isim gibi işlev gören bağımlı cümleciklerdir. Ana cümlenin öznesi, nesnesi, tümleci veya bir edatın nesnesi olabilirler. Genellikle that, what, whether, if, who, whom, whose, which, when, where, why, how
gibi kelimelerle başlarlar.
- Özne Olarak Noun Clause:
That he refused the offer surprised everyone.
(Teklifi reddetmesi herkesi şaşırttı.) - Nesne Olarak Noun Clause:
She explained what she had learned.
(Ne öğrendiğini açıkladı.) - Edat Nesnesi Olarak Noun Clause:
We are concerned about how the project will proceed.
(Projenin nasıl ilerleyeceği konusunda endişeliyiz.) - Complement Olarak Noun Clause:
The problem is that nobody informed him.
(Sorun, kimsenin onu bilgilendirmemiş olmasıdır.)
Bu iki tür cümlecik, İngilizce'de daha sofistike ve detaylı anlatım yapılarının temelini oluşturur. Cümle çözümlemesi ve anlam çıkarma becerisi için bu yapıların kavranması elzemdir.
Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!